DEVAM: 167-168. İmamın
Arkasındayken (Fatiha'dan Sonra)
"amin" Demek
حَدَّثَنَا
إِسْحَقُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
بْنِ
رَاهَوَيْهِ
أَخْبَرَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
سُفْيَانَ
عَنْ عَاصِمٍ
عَنْ أَبِي
عُثْمَانَ عَنْ
بِلَالٍ
أَنَّهُ
قَالَ يَا
رَسُولَ اللَّهِ
لَا
تَسْبِقْنِي
بِآمِينَ
Bilal (r.a.)'den;
demiştir ki: Ya Resûlallah, âmin demek de beni geçme.
Diğer tahric: Buhari,
ezan
AÇIKLAMA:
Hanefi ulemasından
Aynî'nin beyânına göre "amin kelimesini ben’den önce okuma" cümlesine
ulemâ iki şekilde mana vermiştir:
1. Hz. Bilâl Fatiha
sûresini imamın birinci sektesi esnasında okurdu.Fakat bazan Resûl-i Ekrem
(s.a.v.) ondan evvel Fatiha'yı bitirerek amin derdi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'le
beraber bu mübarek kelimeyi söylemeye yetişemediği için Resûl-i Ekrem'den
kendisinin bu nimete erişebilmesi için yarım kalan Fatiha Sûresini okuyacak ve
âmin diyecek kadar mühlet isterdi.
2. Hz. Bilâl müezzin
olduğu için mescidin arka tarafında kaamet getirir ve safların düzeniyle meşgul
olurken Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Fatiha'yı bitirir ve âmin derdi. Hz. Bilâl de
kıraate ve âmin demeye yetişecek kadar mühlet isterdi. Hadis-i Şeriften
anlaşılan mânâ bu olmakla beraber bu hadis mürseldir. Çünkü Hâkim'in ifadesine
göre Osman'ın Hz. Bilâl (r.a.)'e yetişemediği ve onunla görüşemediği
söylenmektedir. Ebû Hatim er-Râzî de "bu hadisin merfu olarak rivayet
edilmesi yanlıştır" demiştir. Beyhakî'nin ifadesine göre Osman'ın bu
hadisi Selrnân vasıtasıyla Hz. Bilâl'den aldığına dâir bir rivayet varsa da bu
rivayet tamamen asılsızdır.[BezluI-Mechûd, V, 237.]
Fakat Buhârî'nin
muallak olarak rivayet ettiği bir hadis-i şearife göre Ebû Hureyre (r.a.)
müezzinliğini yaptığı imam -ki Alâ b. el-Hadramî (r.a.) ile Medine valisi
Mervân b. el-Hakem'dir."Bana âmini kaçırtma" dermiş. "Yani beni
kamet ederken ve safları düzeltirken acele namaza başlayıp yahut acele okuyup
ben namaza durmadan âmin diyecek yere kadar okuma" demektir.[Ahmed Naim,
Tecrîd Tercemest, II, 779.]
Birinci mânâ imamla
beraber cemaatin de Fatiha okuyacağı görüşünde olanları ikinci mânâ aksi
görüşte olanları desteklemektedir. Esasen Hattâbî'ye göre, bu hadisin yeri bu
bab değildir. Daha önceki bablarda geçmesi gerekmektedir.
Hazret-i Bilâl'in
Fatiha okuduğunu, sektenin ne olduğunu daha evvel tercümesini sunduğumuz 777
numaralı hadisin şerhinde açıklamıştık. Bazı Şafiî ilmihallerinde namazdaki
sekte ile ilgili olarak şu ifâdelere yer verilmiştir:
"Başlayış tekbiri
ile iftitah duası arasında sübhanellah diyecek kadar durulması sünnettir. Aynı
zamanda iftitâh duası ile eûzu arasında, eûzu ile besmele arasında Fatihanın
sonu ile âmin arasında, amîn ile zamnı-ı sûre arasında, zamm-i sûre ile rükû
tekbiri arasında ve iki selâm arasında sübhanalIah diyecek kadar durulması
sünnettir."[Özdemir, M. Said, Şafiî İlmihali, 80.]